Çocuğum ; “Terli terli su içme, cereyan da kalma hasta olursun.”, “Koşma düşersin.”,“Parana cüzdanına dikkat et, çaldırırsın.”, “Güneş kremini sür, yanarsın.”, “Erken yat, sabah uyanamazsın.”, “Hızlı sürme, aman kaza olur.” gibi ve daha bir sürü uyarı cümlesini özellikle annelerimizden duymuşuzdur. Hele bir Türk ailesinin çocuğu iseniz bunları neredeyse hemen hemen her gün duyarsınız.
Ben ve kız kardeşim Atlantik Okyanusunu yelkenli bir tekne ile geçmek için yola çıktığımızda tahmin edebileceğinizin aksine annem tarafından pek uyarılmadık çünkü anneme göre yolculuğun kendisi başlı başına bir tehlikeli idi. Sadece kendinize dikkat edin, tehlikeli işler yapıp başınıza iş açmayın diyerek bizi Allah’a emanet etti. Tekne yolculuğumuz ve gezimizin geri kalanı çok şükür kazasız belasız sonuçlandı. Aman bu aramızda kalsın. Annem Duymasın.
Kum Sörfü
2007 yılında Brezilya’daki Florianopolis kumsalına gittiğimde elinde snowboard tahtası benzeri bir şeylerle kumsalın tepelerine tırmanan insanları gördüğümde bu insanlar ne yapıyorlar demiştim merakla. Sonra ellerinde ki tahtaların üzerine binip kumlardan aşağı doğru kaydıklarında anlamıştım bunun kum sörfü olduğunu.
İlk kum sörfü deneyimimiz arkadaşımız Javier sayesinde Dominik Cumhuriyetinde oldu. Javier bizi arabasıyla adanın güneyindeki upuzun kumsalları olan Bani’ye götürdü. Buraya ulaşım maalesef sadece arabayla oluyor. Bani’deki Dunas de Las Calderas Karayipler’deki tek kumul. Sıcak bir günde kum tepelerini tırmandıktan sonra kum sörfü tahtalarının üzerine oturup kızak gibi kumların üzerinde kaymaya başladık. Sonraki denemelerimiz ayakta kaymak oldu fakat çok başarılı olduğumuz söylenemezdi. Bu kumulda yakında kum sörfü turları yapılacağını duyduk. Eğer yolunuz Dominik Cumhuriyeti’ne düşerse Bani’deki Las Calderas kumullarını ziyaret edip eğlenceli bir gün geçirmenizi tavsiye ederim.
Dominik Cumhuriyetinde üzerimizden attığımız acemilikten sonra ikinci kum sörfü deneyimimizi Peru’da yaşadık. Ne de olsa artık daha tecrübeli birer kum sörfçüsüydük. Lima’dan Cusco’ya giderken Ica şehrine uğramaya karar vermemizin sebeplerinden biri çölün ortasında sadece 115 kişinin yaşadığı Huacachina köyünü görmek ve oradaki kum tepelerinde kum sörfü yapmaktı. Mad Max filmindeki 4×4 araçlara benzer arabalara binerek kumullarda güzel bir safari yaptık. Bu seferki kum sörfü maceramız çok daha keyifli ve konforluydu. Tepelerden kaydıktan sonra araç sizi aşağıdan alıp bir sonraki tepeye götürdüğünden turda 4-5 tane tepeden kayma fırsatınız oluyor. Özellikle günün en son turuna katılmanızı tavsiye ederim çünkü hem hava daha serinlemiş oluyor hem de güzel bir gün batımı izleyebiliyorsunuz.
Bu yazı şahane gezi yazarı Senem Tongar'ın yazısıdır. Kendisine gözlemlerini sayfamızda kullanmasına izin verdiği için teşekkür ediyor, sayfasını takip etmenizi öneriyoruz.
http://www.uzunincebiryoldayim.com/
https://www.facebook.com/Uzunincebiryola/
Muhteşem kum sörfünün de dahil olduğu, unutulmaz deneyimler yaşayacağınız Peru turlarımız hakkında bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kendi turunuzu ayarlayın ve seyahat uzmanlarımızdan ücretsiz olarak size özel bir tur fiyatlandırması alın!
Komentar