Antarktika
Bir zamanlar aynı kıta olan Güney Amerika ve Antarktika, 70 milyon yıl önce başlayan bir hareket ile birlikte Drake Geçidi'nin açılışı ile birbirinden ayrıldı. Sonrasında ise Avustralya kıtsının ayrılması ile birlikte üzeri buzlar ile kaplanacak yeni bir kıta oluştu. Antarktika, alışılmışın dışında manzaraları, renkleri ve sesleri ile ziyaretçilerine bambaşka bir dünyanın kapılarını açmaktadır. Kıyılar boyunca uzanan devasa buzullarının ardında bazen tedirgin, bazen şiddetli ancak her zaman neşeli bir vahşi hayatı bünyesinde barındıran bu etkileyici kıta, yüzbinlerce penguene, deniz aslanlarına, balinalara ve binlerce çeşit kuşa da ev sahipliği yapmaktadır.
Ulaşımın ve teknolojinin gelişimi ile turizmde gelinen son nokta ile birlikte Antarktika, artık ulaşılması kolay olan ve mutlaka keşfedilmesi gereken bir cazibe konumuna gelmiştir. Güney Amerika Seyahat ile birlikte lüks gemiler ile Antarktika'ya yapacağınız seyahatlerde hayatınızda bir kez yaşayabileceğiniz harika bir yolculuğa çıkacak ve bu soğuk kıtayı derinlerine kadar keşfedeceksiniz.
Antarctic Explorer: Ocean Diamond
-
Antarctic Explorer, Antarktika'yı ilk defa ziyaret edenler için muhteşem bir seçenektir.
-
Buz ile güçlendirilmiş keşif gemisinde güvenli ve konforlu bir seyahatin keyfini çıkaracaksınız.
-
Çevre ve vahşi hayat hakkındaki bilgileri sizinle birlikte seyahat edecek olan uzmanlardan dinleyeceksiniz.
-
Penguenleri, balinaları, deniz aslanlarını ve çok daha fazlasını içeren Antarktika vahşi yaşamını keşfedeceksiniz.
-
Buzul yürüyüşleri, zodyak bot gezileri gibi birçok etkinlik sizi bekliyor olacak.
Tur Programı
1. Gün: Ushuaia'ya Veda
Sabah erkenden kalkıp, Tierra del Fuego Ulusal Parkı'nın şahane manzarasının son bir kez daha tadını çıkarın! Bir sonraki durağınızda daha görkemli buzullar, zikzak çizen fiyortlar sizi bekliyor! Rehber şöförünüz eşliğinde Ushuaia Limanına doğru yola çıkıp M/V Stella Australis gemisine binin! Hayatınızın en güzel yolculuklarından birisi başlamak üzere! Macellan Boğazından ve Beagle Kanalından geçiceksiniz! Bu ayrıcalığın tadını çıkarın!
2. Gün: Horn Burnu & Wulaia Körfezi
Şakfak vaktine yakın, Stella Australis gemisi Nassau Koyu'ndan geçer ve Cape Horn Ulusal Parkı'nı da içeren takımadalara giriş yapar. Eğer hava koşulları elverişli olursa efsanevi Horn Burnu'nu barındıran adaya çıkacaksınız. Horn Burnu Drake Passage'in çalkantılı sularına bakan 425 metrelik yüksek kayalık bir burundur. Uzun yıllar boyunca Pasifik ve Atlantik arasındaki tek navigasyon rotasıydı ve çoğu zaman “Dünyanın Sonu” olarak anılırdı. Park, 2005 yılında UNESCO tarafından Dünya Biyosfer Rezervi ilan edildi.
Nassau Koyu'na geri döndüğümüzde, insanlık tarihinin doğal çevre kadar çekici olduğu birkaç adadan biri olan efsanevi Wulaia Körfezi'ne demirliyoruz. Aslen bölgenin en büyük Yámana yerli yerleşim yerlerinden birinin yeri olan koy, Charles Darwin tarafından tanımlanmış ve 1830'larda HMS Beagle'daki seyahatleri sırasında Kaptan FitzRoy tarafından çizilmiştir. Bu alan aynı zamanda büyüleyici güzelliği ve dramatik coğrafyası ile ünlüdür. Eski radyo istasyonundaki Australis sponsorlu müze ziyaretinden sonra yolcuların, her biri farklı zolukta olan 3 doğa yürüyüşü seçeneği bulunmaktadır. 3 seçenekte de muhteşem Macellan ormanlarının büyüleyici manzarasına şahit olabilirsiniz.
3. Gün: Pia & Garibaldi Buzulları
Geceleyin; Gabrial Kanalı, Magdalena Kanalı ve Cockburn Kanalı üzerinden Tierra del Fuego'nun batı ucundaki Patagonya buzul turumuza devam ediyoruz. Brecknock Yarımadası'nı dolaştıktan sonra doğuya doğru devam edecek ve yeniden Beagle Kanalı'na giriş yapacağız. Sabah olduğunda ise zodyak botlarımız eşliğinde Pia Buzulu gezimizi gerçekleştirmek için yola çıkacak ve kısa bir tırmanışın ardından bu muhteşem buzulun panaromik manzarasına ulaşacağız.
Beagle Kanalı boyunca batıya doğru ilerlerken, bir başka uzun fiyorta giriyoruz ve bir başka kıyı gezisi için Garibaldi Buzulu'nun yanına demir atıyoruz. Garibaldi, Patagonya'da aynı kalmadan ya da yavaş küçülmekten ziyade kütle kazanan üç buzuldan biri. Bu kez, el değmemiş Macellan ormanları üzerinden eğrelti otlarının ve yosunların arasından yükselen bir buzul şelalesine ve buzulun tepesine bakan muhteşem manzaralara doğru yürüyeceğiz. Bu yolculuğun zorluk derecesi biraz yüksek olduğu için gemide kalmayı tercih edenler adına kaptanımız gemiyi buzula doğru yönlendirecek ki herkes bu deneyimi yaşayabilsin.
4. Gün: Agostini Sound, Aguila Buzulu & Condor Buzulu
Sabah erkenden, Cockburn Kanalı üzerinden geçip Agostini Sound'a giriş yapacağız. Bu noktadan, And Dağları'nın ortasından inen ve bazıları suya kadar ulaşan buzulları görmek mümkündür. Geminizden ayrılıp Águila Buzulu'nun erimesiyle oluşan bir lagünün etrafında rahatça yürüyeceğiz. Sonrasında buzulun tam karşısında, muhteşem manzaralara sahip bir noktaya ulaşacağız. Öğleden sonra ise zodyak botlarımız yardımıyla Condor Buzulu'na ulaşacak ve ünlü And Condorları'nın süzülüşüne sahitlik etme şansını yakalayacağız.
5. Gün: Magdalena Adası & Punta Arenas
Geceleyin Magdalena Kanalı'ndan geçip Macellan Boğazı'na döndüktan sonra Ateş Toplarıları'nda yer alan Magdalena Adası'na demirleyeceğiz. Kendine özgü bir deniz feneri tarafından taçlandırılan ada, gezginler ve kaşifler için temel bir erzak kaynağıydı ve Macellan penguenlerinin muazzam bir kolonisi tarafından kullanılıyordu. Şafak vaktinde, havanın izin verdiği ölçüde, karaya ayak basacak ve binlerce Macellan Pengueni'nin arasından geçip deniz feneri ve onun içine yerleştirilmiş küçük müzeyi ziyaret edeceğiz. Penguenlerin yanı sıra adadaki yüzlerce çeşit kuş türü de bu yolculuğumuzda bize eşlik ediyor olacak. Ardından boğaz boyunca güneye doğru kısa bir yolculuk yapıp saat 11:30 civarında Punta Arenas'ta olunması planlanıyor.